Osamu Dazai'nin otobiyografik öğeler taşıyan romanı "İnsanlığımı Yitirirken", Japon edebiyatının en etkileyici ve sarsıcı eserlerinden
Matt Haig'in kaleme aldığı "Gece Yarısı Kütüphanesi," okuyucuyu yaşam, seçimler, pişmanlıklar ve ikinci şanslar üzerine
Hwang Bo - Reum'un kaleme aldığı "Hyunam," okuyucuyu Güney Kore'nin Seul şehrinde, Hyunam-dong adlı küçük
Prof. Dr. İskender Pala'nın kaleminden çıkan "Azdahak", okuyucuyu tarihin derinliklerine, mitoloji ve gerçekliğin iç içe
Ahmet Altan'ın kaleme aldığı "Zarlar," 1900'lerin başlarında, yıkılmakta olan Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'da geçen bir
Murat Menteş'in kendine has üslubuyla kaleme aldığı "Ucuz Romancılar", yazar tıkanmasından muzdarip üç romancının trajikomik
Hikmet Hükümenoğlu'nun "Sonra Gözler Görür" adlı romanı, okuyucuyu gizem dolu bir cinayet soruşturmasının içine çeken,
İsmail Güzelsoy'un kaleme aldığı "Rölanti Çıkmazı", okuyucuyu İstanbul'un arka sokaklarına, farklı yaşamların kesişim noktasına götüren,
Yelgin Arkoç Mesçi'nin kaleme aldığı "Kal Bizimle Daphne", okuyucuyu 11 yaşında Türkiye'den Londra'ya eğitim için
Ercan Taştekin'in kaleme aldığı "Fenomen: Şeytan Tüyü," okuyucuyu medya, şöhret, manipülasyon ve ahlaki çöküşün karanlık